'Kadına şiddetin İslam’dan referans bulması mümkün değildir'

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı ErbaÅŸ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. ErbaÅŸ mesajında, “Ä°nsanın yeryüzü serüveni aynı özden yaratılan Hz. Âdem ve Hz. Havva ile baÅŸlamıştır. Yüce dinimiz Ä°slam’a göre insan mükerrem bir varlıktır. Dolayısıyla kadın ve erkek arasında yaratılış gayesi, varoluÅŸ deÄŸeri ve kulluk sorumluluÄŸu açısından hiçbir fark yoktur. Hz. Âdem’den itibaren hak-hakikat yolunda insanlığa rehberlik eden bütün peygamberler ve onların kutlu yolunu takip edenler; kadını erkek üzerinden tanımlayan, ikinci sınıf sayan, deÄŸersizleÅŸtiren, olumsuz yorumlara konu eden, onun haklarını, onurunu ve iffetini ihlal eden bütün tavır, davranış, tutum, düşünce ve yaklaşımlarla mücadele etmiÅŸtir. Nitekim kadına ve kız çocuklarına karşı insanlık dışı bir muamelenin reva görüldüğü cahiliye toplumu, Ä°slam’la tanıştıktan sonra insan olmanın onurunu keÅŸfetmiÅŸ ve kadınlar için huzurun, adaletin, hakkaniyetin hüküm sürdüğü bir saadet asrına ev sahipliÄŸi yapmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) insanlığın ufkunu aydınlatan evrensel mesajlarını bütün yeryüzüne ilan ettiÄŸi veda hutbesinde, kadınların haklarını gözetmeyi, bu hususta Allah’tan sakınmayı, kadın ve erkeklerin birbirlerinin hukukuna riayet etmelerini Müslümanlara bir sorumluluk olarak yüklemiÅŸtir. Ama maalesef günümüzde din, dil, ırk, coÄŸrafya ve sosyal statü gözetmeksizin tüm insanlığı tehdit edecek bir boyuta ulaÅŸan ÅŸiddet, en çok kadınlarımızı yaralamaktadır. Ä°nsanlık onurunu zedeleyen bu durum, cahiliye anlayışının sadece bir çaÄŸa hasredilmeyip bir zihniyete ve yaÅŸam tarzına iÅŸaret eden boyutunu gözler önüne sermektedir” ifadelerini kullandı.

Kadına ÅŸiddet konusunda, “Allah vur dediyse vardır bir hikmet” diyerek kadınların kocalarından dayak yediÄŸi için şükretmesi gerektiÄŸini söyleyen Sosyal Doku Vakfı BaÅŸkanı Nurettin Yıldız’ın açıklamalarına karşılık da ErbaÅŸ, “DiÄŸer taraftan tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük ÅŸiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan Ä°slam’dan referans bulması asla mümkün deÄŸildir. Zira ÅŸiddete meÅŸruiyet saÄŸlayan, merhameti öteleyen ve kadını rencide eden bütün gelenek, örf ve inanışlar reddedilmelidir. Kadın ve erkek, rakip ya da muhalif bir yaklaşımın ötesinde birbirlerini destekleyen ve tamamlayan bireyler olarak beraberce daha huzurlu bir hayatı inÅŸa edeceklerdir. Bu itibarla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadının saygınlığı ve hakları konusunda önemli bir farkındalığa vesile olmasını, bu alanda yaÅŸanan sorunların çözümüne katkı sunmasını, savaşın, ÅŸiddetin, yoksulluk ve yoksunluÄŸun maÄŸdur ettiÄŸi nice kadına umut olmasını temenni ediyorum” dedi.

(Ä°HA)